Evde Sanatını Konuşturmak İsteyenler İçin Yağlı Boya Malzemeleri

Çoğu zaman, bir galeriyi gezerken yahut kalabalık caddelerde yer alan antikacıların vitrinlerini süslemiş yağlı boya tabloları görünce insanın içine bu alanda bir çalışma yapabilme isteği gelir. Dünyada, herhangi bir hobiye girişip de o branşta sebat ile çalışma sergilemiş insanların bir müddet sonra bu hobilerini yaşam tarzları hâline dönüştürdüğüne dönük nice örnek vardır. Siz de bir yağlı boya tablo gördüğünüzde içinizden bomboş bir tuvalin karşısına geçip aklınızda belirmiş bir resme can vermeyi bir kez olsun düşündüyseniz, bu yazımızda yer alan bilgiler ışığında bu düşüncenizi gerçeğe dönüştürmek oldukça kolaylaşacak. Sanat tarihine yön vermiş pek çok ressamın ilk başta deneme amaçlı, ardından da geçim sıkıntılarını giderme maksadıyla yağlı boya resimler yaptıkları bilinse de günümüzde hemen hemen hepsinden uygarlık tarihine yön vermiş kişiler olarak bahsetmekteyiz. Bunun sebebi ise, yağlı boya tablo yapmaya nasıl başlamış olurlarsa olsunlar; bu alanda ısrarla çalışmayı, kendilerini geliştirmeyi ve hep daha iyisini amaçlamayı bir an olsun bırakmamış olmalarıdır. Palet üzerinde karıştırdıkları renklerini, bomboş tuvaller üzerinde dans ettirirken hepsinin bildiği tek bir şey vardı: Yağlı boyanın boş tuvale can veren rengarenk yapısını iyi yönetebilmek. Sizin de hayalleriniz arasında yağlı boya öğrenmek yahut yağlı boya pratiği yapmak gibi hobiler varsa, doğru malzemeleri seçerek hızlıca yola koyulabilirsiniz. Peki yağlı boya için hangi malzemeler gerekir?

Tarihin En Ünlü Yağlı Boya Tabloları

Pek çoğu günlük ihtiyaçlarını giderebilmek, çoğu zaman ise ev kirası gibi önemli giderlerini karşılayabilmek için hazırlanmış olsa da yağlı boya tabloların sanat tarihimizdeki yeri çok özeldir. Hobi için dahi olsa yağlı boyaya merak saldıysanız, ilk olarak insanlığın uygarlık dönemeçlerinde önemli yer tutan belli başlı tabloları incelemenizde ciddi anlamda fayda vardır. Her şeyden önce bu alanda yer edinmiş ressamların renklere ve tasarıma bakış açılarını keşfetmeniz, hiç farkına varamayacağınız modellemeleri etüt etmeniz veya en basit yaklaşımla sanat tarihi hakkında pratik bilgiler edinmeniz için belli başlı ressamların sembol olmuş tablolarını incelemeniz bir sanatsever olmanızın da yegâne yaklaşımları arasında kabul edilir. Bu tablolar arasında, 1504 tarihli Hollandalı ressam Hieronymus Bosh tarafından çizilmiş “The Garden of Delights” ilk akla gelen eserlerdendir. Tablo, üç ayrı panelden oluşmakta olup sol panelde cenneti, orta panelinde dünyevi zevkleri ve sağ panelinde cehennemi tasvir etmektedir. Bu eserden tam kırk yıl sonra tamamlanan, Michelangelo’nun bir rivayete göre tamamlayabilmek için otuz yılını Roma’da geçirdiği kıyamet günü tasviri “Il Giudizio Universale” de efsanevi yağlı boya tablolar arasında hak ettiği yeri almıştır. Keza 1942 tarihli, tahrip edilmiş doğanın ürpertici biçimde resmedilişinin tezahürü “Europe After the Rain II” de hem Ernst’in en başarılı çalışmalarından birisi hem de dönemin sanatçılarının fantastiğe kayan kaygılarının bir tezahürüdür. Biraz daha eskiye, 1931 yılına gittiğimiz zaman ise yüzyılın en büyük ressamlarından birisi olarak kabul edilen Dali’nin meşhur akışkan saat tasvirlerinin yer aldığı “Persistence of Memory” tablosu ile karşılaşmamız mümkündür. Dolayısıyla, pek çok ressamın daha çizerken hissetmelerinin zor olduğu bir biçimde tarihe yön vermiş; uygarlıklar hakkında ve dönemin sanatkarlarına dair fikirlerimizin olmasına yardımcı olan her yağlı boya tablosu aynı şekilde başlamıştı: Bomboş bir tuvale vurulan ilk fırça darbesiyle.

>Yağlı Boyaya Başlamak İçin Gerekenler

Siz de yeterli motivasyonu edindiğiniz anda, bir yağlı boya tabloya başlamak adına doğru malzemeleri edinmekle işe koyulabilirsiniz. Bu anlamda ihtiyaç duyduğunuz belli başlı, tabir-i caizse ‘olmazsa olmaz’ şeklinde nitelendirilebilecek malzemeler bulunmaktadır. Bu malzemeler arasında ilk akla gelen, pek tabi ki doğru ebatlarda bir tuval olacaktır. Doğru renklerdeki yağlı boyalarınız ve ihtiyacınız ölçütünde bir tuval aldıktan sonra doğrudan çizime başlamanız mümkün değildir. Nitekim boya inceltici, ihtiyaç olunan ebatlarda fırça, sentetik vernik, palet ve istek ölçüsünde şövale bu alanda profesyonel yahut yeni başlayan tüm yağlı boya meraklılarının ihtiyaç duyduğu belli başlı malzemeler arasında yer almaktadır. Bu aşamada unutulmaması gereken püf noktalarından birisi, şövaleye yerleştirilen tuvale ilk olarak yağlı boyayla çalışma yapmadan evvel karakalem çizimle taslağı ortaya koymanın işi bir hayli kolaylaştıracağıdır. Çizimin sizi tatmin etmesini takiben, boyaları palet üzerinde hazırlayıp kullanım aşamasına geçebilirsiniz. Nitekim, boyaları birbiriyle karıştırarak ara renkleri elde edip taslağını çoktan hazırlamış olduğunuz resminize can vermeye artık hazırsınız demektir. Boyaları karıştırırken renklerin istenilen tonda olması en önemli hususlar arasındadır ve bunun için inceltici kullanılmalıdır. Yoğun kıvamlı olan boyanın daha kolay sürülebilmesini sağlayan inceltici gereğinden fazla kullanılırsa boya saydam bir görünüm elde eder. Bunu önlemek adına fırçanın ucuyla, ihtiyaç kadar incelticinin kullanılması gerekmektedir. İşbu noktada, fırça seçimi de büyük önem teşkil etmektedir. Geniş alanlara dönük büyük fırçalar, detaylar için ise ince fırçalar tercih edilmelidir. Bu, teknik bir detaydır. Boyama esnasında fırça dibinden değil, uç bölümünden tutulmalı; hâkimiyetin artışı bu sayede sağlanmalıdır. Fazla bastırmadan, seri hareketle gerçekleştirilecek olan boyama işlemi renklerin eşit biçimde dağılmasına vesile olur. İsteğe bağlı olarak gir ve siyah renklerin de kullanılabildiği gölgelendirme hususunda ise asıl tercih lacivert boya tonları olmalıdır. En ideal sonuçları en doğru malzemeyle aldığınız gerçeği gibi, gölgelendirmede de lacivert tonların en verimli işlemi ortaya koyduğu unutulmamalıdır.

Sanat Tarihinin Yağlı Boya Çıtası

Sanat tarihi, yağlı boya ile hayata geçirilmiş kült tablolar sayesinde günümüze kadar ulaşan belirgin kuramlara sahiptir. Eğer, adını dönemlerle özdeşleştirmiş ressamlar, sanatkarlar yağlı boyanın büyüleyici renklerine bu denli sevdalanmamış olsalardı günümüzde tıp alanından mimariye değin pek çok branşta bir hayli geride olacağımız gerçeği su götürmezdi. Yağlı boya tablolar ile inşa edilmiş sanat tarihinin en belirgin eserleri ise bu alanda göz alıcı çıtalar çekmiştir. O çıtaları günümüzde post modern çalışmaların özgürlüğüyle dâhi aşmak çok güçtür. Sadece keyfine vararak seyretmenin bile insana sanat anlamında çok net bir hazzı kattığı bu yağlı boya tablolar arasında birçok çiçek barındıran, kadınlığın gelişimini beş farklı kadın figürüyle aynı anda gösterebilen Klimt’in “The Virgin” isimli tablosu gösterilebilir. Bugün Prag’da sergilenen bu tablo farklı bir açıdan bakıldığı takdirde tüm kadınların aynı kişinin farklı yansımaları olduğu görülecektir. Sanat tarihi denildiğinde akla ilk gelen dönem olan rönesansın en kült ressamlarından Sandro Botticelli’nin tüm mitolojik karakterleri bir bahçede toplanmış biçimde resmettiği, günümüzde Floransa’daki Uffizi galerisinde sergilenen “Allegoria della Primavera” ise yağlı boya olmadığı hâlde bu denli kültleşebilmiş ender eserlerden birisidir. Yağlı boya tablolarda belirgin bir ustalık eşiğini temsil eden isimlerden van Gogh’un sanatoryumdaki odasının penceresinden dışarıyı resmettiği, pek çok farklı branştaki sanat eserine de ilham kaynağı olan unutulmaz eseri “Yıldızlı Gece” tablosu ise New York’taki Museum of Modern Arts’ta sergilenmektedir. 1500’lü yıllardan kalma en önemli eserlerden birisi olarak kabul edilen, Flaman ressam Pieter Bruegel’ce ahşap zemin üstüne yağlı boya ile çizilen “Triumph of Death” tablosu ise hicvin ve ahlaki değerlerin eş öncelikle harmanlandığı bir savaş sahnesidir.