İlk olarak Çin'de yüzyıllar önce keşfedilen çay, günümüzde milyonlarca insan tarafından farklı şekillerde tüketilen, ucuz ve kolay bulunabilen içeceklerden biridir. Sudan sonra dünyada en çok tüketilen içecektir. Bilinen siyah çayın dışında pek çok özel çay çeşidi vardır. Bu özel çaylardan biri de 1972 yılına kadar “Seylan” olarak bilinen Sri Lanka’ya ait seylan çayıdır. Diğer çay türleri gibi yaprak dökmeyen bir çalı olan Camellia sinensis bitkisinin kurutulmuş ve işlenmiş yapraklarından yapılır. Bu çay ile ilgili özel olan şey, Sri Lanka'nın orta dağlık bölgelerinde yüksek bir rakımda yetiştirilmesidir. Bu yaylalar kaliteli çay yetiştirmek için mükemmel koşullara sahiptir. Yüksek nem, düşük sıcaklıklar ve bol yağış ile karakterizedirler. Bu koşullar nedeniyle seylan siyah çayı kendine has aromaya sahiptir. Aynı zamanda canlı ve ferahlatıcı bir dokuya sahiptir. Ülkenin farklı bölgelerinde yetişen her çayın farklı aroması ve tadı vardır. Bu, çayın yetiştirildiği farklı bölgelerde bulunan farklı iklimlerin ve yükseltilerin bir sonucudur. Seylan çayının dünyaca ünlü olmasının nedeni ise tadının greyfurt veya turunçgil meyvesine benzemesi ve biraz da tatlı olmasıdır. Seylan yaprakları genellikle, uzun ve ince bir görünüme sahip oldukları için çay dünyasında bu yaprakların tanınması çok kolaydır. Sri Lanka dışına ihraç edilen üç ana çay türü vardır. Bunlar Seylan Siyah Çay, Seylan Yeşil Çay ve Silvertips olarak da bilinen Seylan Beyaz Çay'dır. Bunun büyük kısmını siyah çay oluşturur. Ülke topraklarının %4’ünü seylan çayı tarlaları oluşturmakla birlikte toplam yedi farklı bölgede yetişir. Farklı yükselti ve nem oranları nedeniyle en iyi çay, doğu bölgelerinde haziran sonundan ağustos sonuna kadar toplanırken batı bölgelerinde şubat başından mart ortasına kadar toplanır. Sri Lanka, her yaprağın makine yerine elle toplandığı birkaç ülkeden biridir. Böylelikle eşsiz lezzet büyük ölçüde korunmuş olur. Dünya genelinde gün geçtikçe popülaritesi artan seylan çayı, lezzeti ile akıllarda yer etmiş olsa da farklı tercih edilme sebepleri vardır. Zararlı herhangi bir şey içermeyen, katkısız ve doğal bir içecek olması bu sebeplerin başında gelir.
Çay bitkisiyle çok sonraları tanışan Sri Lanka’nın ana mahsulü 1860’lara kadar kahve olarak bilinir. 1869’da coffee-rust denen bir tür mantar hastalığının, kahve mahsullerini yok etmesiyle arazi sahipleri farklı ürünlere yönelirler. Dünyanın en büyük kahve üreticilerinden biri olan Sri Lanka, ekonomik olarak büyük bir çöküş içindeyken çay çiftçileri altyapıyı devralıp yeni bir endüstri başlatırlar. Yüzlerce dönüm arazi, ölü kahve ağaçları ve temizlenmesi gereken hastalıklı topraklardan arındırılarak kısa sürede yeni ekinler için hazır hale getirilir. Sri Lanka’ya ilk çay bitkisi, 1867’de ticari olmayan amaçlarla Çin’den getirilir ve Peradeniya'da bulunan botanik bahçelerine ekilir. James Taylor adında İskoç bir çiftçi bu esnada Kandy bölgesindeki kahve arazisi olan Loolecondera’daki yol kenarlarına çay bitkisini ekerek denemeler yapar. Birkaç solan çay bitkisinin ardından Hindistan’ın Assam kentindeki çay yetiştiricilerinin yöntemlerini taklit ederek başarı elde eder. Loolecondera’da bulunan ondokuz dönümlük araziye çay bitkisini ekerek, çayın ticari üretimini başlatmış olur. Çok geçmeden çiftçiler, çay yetiştirmeyi ve üretmeyi öğrenmek için Kandy bölgesine akın ederler. James Taylor, 1872'de aynı mülkte tam donanımlı bir çay fabrikası kurarak Kandy'de ilk çay satışını yapar. 1873 yılında uluslararası ilk çay satışı Londra’da bir müzayedede gerçekleşir. Hızla artan çay üretimi sonucunda; 1899 yılına gelindiğinde toplam ekili alan 400.000 dönüme ulaşır. Henüz kullanılmayan kahve arazileri ise Sri Lanka’ya gelmeye başlayan bazı İngilizler tarafından satın alınır. Onlardan biri olan Henry Randolph Trafford, çay hakkında bilgi ve deneyimleri sayesinde çay ekim alanlarının genişlemesine ve çeşitlendirilmesine katkı sağlar. Çay endüstrisinin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Böylece geniş alanlarda yetiştirilen orijinal seylan çayı, 1890 sonlarında müzayedelerde ve fuarlarda satışa sunularak geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla ilk adımlar atılır. 1963 yılında hazır çay üretimi ve satışı başlarken, 1965’e gelindiğinde ise Sri Lanka, dünyanın en büyük çay ihracatçısı olur. 1972 yılına gelindiğinde sömürge dönemi biter ve bağımsızlıklarını ilan ederler. Bunun sonucunda ülkenin ismi Sri Lanka olarak değişir fakat bir marka haline gelen Seylan Çayı’nın ismi aynı kalır. Sri Lanka Çay Kurulu’nun kurulması ile resmi olarak da gelişimini tamamlamış sayılır. Ayrıca 2001 yılında Colombo Çay müzayedelerinde ilk online satışı gerçekleşerek pazar hacminin artırılması sağlanmıştır. Daha sonraki yıllarda çay üretimi ve ihracat hızla artmaya devam ederken yeşil çay ve diğer aromaya sahip çeşitli seylan çayları ile piyasada daha geniş yer edinir. Bu süreçlerden geçerek günümüze ulaşan seylan çayı popülerliğini korur ve gelişen teknolojiler sayesinde bilinirliği ve kullanıcı sayısı gün geçtikçe artar. Bu artışta yaygın internet kullanımı, artan ithal ürün çeşitliliği ve küreselleşmenin de büyük payı vardır. Siz de Sri Lanka’nın turunç aromalı eşsiz seylan çayını tatmak isterseniz Trendyol’u ziyaret edebilirsiniz. Seylan çayını çok özel kılan şey üretimine gösterilen özen ve özveridir. Seylan çayı, klasik çay yaprakları ekilerek üretilse de yetiştiği her bölgenin coğrafi koşullarından kaynaklı değişik aromalara sahiptir. Sri Lanka’nın yedi farklı bölgesinde yetişir. Bunlar; Nuwara Eliya, Uda Pussellawa, Dimbula, Uva, Kandy, Sabaragamuwa ve Ruhuna eyaletidir. En hafif ve en rafine olanı Nuwara Eliya eyaletinde bulunan sisle kaplı dağlarda yetişir. Bu dağlar adanın ortasında bulunur ve yüksek rakıma sahiptir. Sabahları serin ve canlandırıcı, geceleri soğuk ve don olabilen bir havası vardır. Bu bölgeden gelen çay, narin ve hoş kokuludur. Uda Pussellawa bölgesinde ise koyu renkli daha keskin aromalı çaylar yetişir. Bunun sebebi; haziran-eylül ve kasım-ocak aylarında yağan muson yağmurları dışında soğuk ve kuru geçen hava koşullarıdır. Bu bölgedeki çay, tipik olarak koyu ve pembemsi olup bir miktar gül aromasına sahiptir. Dimbula eyaletinde aralık ve mart ayları arası serin ve kuruyken mayıstan eylüle kadar yağmur yağar. Burada yetişen çay, servi ve bir miktar yasemin aromalıdır. Demlendiğinde altın-turuncu bir renk ortaya çıkar. En meşhur seylan çayı olmakla birlikte ‘high grown’ olarak tanımlanır. Uva çayını çok değerli kılan iklimidir. Yıllık kuzeydoğu ve güneybatı musonlarına maruz kalır. Bunun dışında kuvvetli rüzgarlar sayesinde oldukça kuru bir havası vardır. Bu kuru hava Uva’da yetişen çaya özel konsantre bir aroma ve farklı bir egzotik tat verir. Aynı zamanda yumuşak ve pürüzsüzdür. Nuwara Eliya eyaletinden sonra en yüksek rakıma sahip olan Kandy eyaleti, ülkenin ortasında bulunur ve tam gövdeli aynı zamanda dolgun ve keskin tada sahip çaylar üretir. Kış sabahları için mükemmel bir uyandırma çayıdır. Sabaragamuwa da yetişen çaylar diğer bölgelere göre daha düz ve çevresi yeşilliklerle kaplı alanlarda yetişir. Bu bölgede çaylar iki iklimde yetişir. Biri sıcak ve nemliyken diğeri soğuk ve nemlidir. Güney bölgelere göre çay tamamen farklı bir aromaya sahiptir. Keskin tadının yanı sıra hafif bir karamel aroması vardır. Son olarak Sri Lanka’nın en alçak yeri olan Ruhuna bölgesidir. Burada yetiştirilen çay, yapraklarının koyu rengi sayesinde zengin ve keskin bir tada sahiptir.
Çay, zengin ve büyüleyici bir tarihe sahiptir. Giderek daha fazla çay yaprağının keşfi; çayın dünya çapında en çok tercih edilen içecek çeşitlerinden biri olmasını sağlamıştır. İnsanlar yüzlerce yıldır tıbbi özellikleri nedeniyle çay içerler. Seylan çayı, Camellia sinensis bitkisinden elde edildiği için klasik çayın içeriği ile benzerlik gösterir. Özellikle bilinen siyah çay gibi antioksidan açısından zengin bir içecektir. Fakat seylan çayının bilinmesi gereken en önemli özelliklerinden biri her bir çeşidinin farklı yararlar sağlamasıdır. Yetiştiği bölgelerde değişen iklim koşulları, topraktaki farklı mineraller ve yükselti farklılıkları nasıl tadında değişik aromalar oluşmasını sağladıysa; faydaları açısından da farklılıklar oluşturur. Seylan siyah çay, bağışıklık sistemi için mükemmel bir güçlendiricidir. İçeriğinde bulunan theaflavinler ve thearubigins gibi polifenoller sayesinde kolesterol ve diyabete iyi gelirken kansere karşı savunmada etkilidir. Düzenli olarak seylan yaprak çay tüketmek kalp hastalıkları riskini azaltır. Potasyum sayesinde damarlardaki basıncın düşmesine yardımcı olur. Ayrıca içerisinde az miktar bulundurmasına rağmen zihinsel uyanıklık, zindelik ve enerji sağlar. Seylan yeşil çayı; daha fazla antioksidan içerir. Bu sayede metabolizmayı hızlandırır ve sonuç olarak vücutta istenmeyen yağların yakılmasını kolaylaştırır. Ağız sağlığı, ağız kokusu, boğaz ağrısı ve diş eti hastalıkları da yeşil çayın yardımcı olduğu başka sorunlardır. Ek olarak, içinde bulunan kateşinler bir yandan beyin sağlını korurken diğer yandan mutasyona uğrayan hücrelerle savaşarak kanser ve tümör riskini azaltır. Seylan beyaz çayda ise yeşil ve siyah çaya göre daha az kafein bulunurken buna karşın daha fazla antioksidan içerir. Bu beyaz çay daha az işlendiği zaman en sağlıklı çaylardan biridir. Beyaz seylan çayı aynı zamanda stresi ve endişeyi azaltarak depresyonu önleyen theanine kaynağıdır. Tüm bu seylan çayı çeşitleri cilt elastikiyetini sağlayan kolajen kaybını azaltır. Seylan çayından yüksek kalitede bir çay demlemek istiyorsanız öncelikle saklama koşullarına dikkat etmeniz gerekir. Çay higroskopik (yüksek ölçüde nem çekme özelliği) olduğu için nemi ve kokuları hapseder. Bu nedenle, seylan çayı her zaman hava geçirmez bir kapta korunmalı ve nem, ısı, ışık ve kokulardan uzak tutulmalıdır. Serin ve kuru bir yerde saklanırsa, o bölgede asla 30 dereceden daha sıcak olmamalıdır. Bir fincan çayın neredeyse %99’u su olduğu için demleme esnasında kullanılan suyun kalitesi de çayın tadını büyük ölçüde değiştirebilecek bir faktördür. Yüksek mineralli sert sular, klor miktarı fazla ve çok kez kaynamış su istenilen kalitede bir çay demlemek için yeterli değildir. Evlere servis edilen doğal sular ya da filtrelenmiş su tercih edilebilir. Seylan çayını farklı boyutlarda demlik ile demlemenin birçok yolu varken en yaygın ve geleneksel olarak kullanılan çayın suya oranı; 220 ml su başına 2.5 gr çaydır. Bir diğer önemli faktör su sıcaklığıdır. Seylan siyah çayı 90-95 derecede demlenirken seylan yeşil çayı daha yumuşak olduğu için 75 derece suda demlenir. Demleme süresi çayın çeşidine ve istenilen sertliğe göre değişkenlik gösterebilir.Acı bir tada sahip olacağı için fazla demlenen seylan çayı tavsiye edilmezken daha fazla çay ekleyerek, demli ama acı olmayan bir çay elde edebilirsiniz. Çeşit çeşit aromalara sahip seylan çaylarını farklı tariflerle de deneyebilirsiniz. Seylan çayı süt, tatlandırıcı ve baharatlarla uyumludur, bu nedenle mükemmel Chai Latte veya Thai buzlu çay yapılır. Bir dilim limon ile narenciye aromalarını ön plana çıkarıp, ister soğuk ister sıcak olarak tüketmek mümkün. Bunların dışında siyah çayla ne yapılabilirse seylan çayıyla daha iyisini yapabilirsiniz. Kış çayları hazırlayabileceğiniz gibi yazın buzlu kokteyller hazırlayabilirsiniz.
Seylan çayları yetiştirilme şekillerinden, toplanma ve işlenme şekillerine kadar birçok kalitede üretilir. Piyasada en çok bulunan siyah seylan çayıdır. Yeşil seylan çayı ve beyaz seylan çayı daha nadir bulunur. Bu üç çeşit çay kendi arasında da farklılıklar göstermektedir. Seylan çayı, çeşitli yaprak boyutlarında üretilir ve daha sonra elenerek farklı kategorilere ayrılır. Bu yapraklar daha sonra boyutlarına göre sınıflandırılır. Bu sınıflandırma, çayın tadını ve aromasını veya kalitesini göstermez, yalnızca üretilen yaprağın boyutuyla alakalıdır. Bu sınıflar, geniş yapraklardan Orange Pekoe gibi ince yapraklı türlere, Flowery Pekoe gibi yarı yapraklı ve BOP, BOP Fanning ve Dust dereceleri gibi standart türlere kadar çeşitlilik gösterir. Nadir olan türden daha çok yetişen türe kadar çeşitli fiyatlandırmalar yapılır. Çok yetiştirilen seylan siyah çayı ve en nadir olan seylan beyaz çay (silver tips) arasında fiyat farkı olması normaldir. İşlemlerin azlığı veya çokluğu da fiyat farklılıkları meydana getirebilir. Orange Pekoe en yüksek dereceli yaprak sınıfıdır. Uzun ve tel gibi ince yapraklı türlere denir. Pekoe sınıfı ise daha kısa ve kıvrıktır. Bir miktarda acıdır. Flowery Pekoe kırılmamış yarım yapraklı türlerdir. BOP; bu yaprak türü en çok aranan çaydır. Orta büyüklükte, bol miktarda lif içeren temiz bir yapraktır. Sri Lanka’da en yaygın yetişen BOPF olan oldukça küçük yapraklarıdır. Dust (toz) ise adından anlaşılacağı gibi en küçük ve aynı zamanda en dayanıklı yaprak taneciklerini temsil eder. Seylan poşet çay yapımında kullanılması için idealdir. Bu sınıflandırmalar sonucu kullanıcı talepleri doğrultusunda fiyat farklılıkları oluşması olasıdır. Endüstriyel ya da özel amaçlı kullanım alanlarına yönelik yetiştirilen çay fiyatları da sektöre uygun olarak fiyatlandırılır. Genel olarak çayın sağlık için son derece iyi olduğu bilinmektedir. Seylan çayı bu sağlık yararlarının etkisini artırabilecek nitelikte içeriğiyle bir adım öne çıkar. Hem lezzetli hem de sağlıklı bir içecek olan Seylan çayı nerede satılır sorusuna verilebilecek en doğru yanıt Trendyol’dur. Seylan çayını en sade şeklinde bulabileceğiniz gibi kendi aromalarının yanı sıra ek lezzetlerle çeşitlendirilmiş olarak da bulmanız mümkün. Yüzlerce ithal ve yerli markanın bulunduğu Trendyol, seylan çayı alışverişlerinizde sizi doğru ürünlere yönlendirir. Seylan çay 1 kg, 500 gr, 250 gr ve daha pek çok gramaj ve uygun fiyat çeşitlerini Trendyol’da bulabilirsiniz. Binlerce kilometre uzakta özenle yetiştirilip toplanan orijinal seylan çaylarına bir tıkla sahip olabilirsiniz. Seylan çayını doğal kurutulmuş yaprak seçenekleri ile bulabileceğiniz gibi seylan çayı demlik poşet ve sallama çay seçenekleriyle de bulmanız mümkün. Yeşil seylan çayı, beyaz seylan çayı ve siyah seylan çayı için filtreleme yapabilir ya da özel olarak hazırlanmış aromalı ve karışık paket ürünlerden tercih ederek alışverişinizi tamamlayabilirsiniz. Masala gibi baharatlı seylan çaylarından, çikolatalı seylan çaylarına kadar dünyanın pek çok farklı yerinde satılan tüm seylan çaylarını tek bir yerde bulabileceğiniz yer Trendyol’dur. Türkiye’de Seylan çayından kaçak çay adı altında da bahsedilmektedir. Karadeniz Bölgesi’nin lezzetli çay yapraklarıyla seylan çayının yapraklarının birleştiği yerli markaların paket seçenekleri de bulunmaktadır. Seylan çayını ilk kez deneyecekler için küçük paketler bulunduğu gibi, hediye edebileceğiniz şık paket seçenekleri ile hem kendinizi şımartabilir hem de sevdiklerinizi mutlu edebilirsiniz. Siz de damak zevkinize uygun olan ürünü sepetinize ekleyip bu eşsiz lezzetin tadını çıkarabilirsiniz.